Soru 19: Önceki sorulardaki ayetlerde anlatıldığı üzere İslam’a “iman şartlarına” (Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, vb) istisnasız inanıyorum yani kendimi “müslüman” olarak nitelendiriyorum.
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
| Yunus | 40 | İçlerinden öylesi var ki ona (Kur’an’a) inanır; yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları daha iyi bilendir. | ||
| 41 | Eğer onlar seni yalanlarlarsa, de ki: “Benim işim bana aittir; sizin işiniz de size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız; ben de sizin yapmakta olduğunuz şeylerden uzağım (sorumlu değilim).” | |||
| 42 | Onlardan sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin? | |||
| 43 | İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin? | |||
| 44 | Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler. |
–

——
ANKETİ BİTİR ve DEĞERLENDİR
–
–
Cekirdek inanc hakinda bilgi almak istiyorum
Müslüman; Hz.Allah’ın bir olduğuna iman ettiğini ifade eden kimsedir. Mü’min ise; İman ettiğini hayatı ile ispat eden kimsedir. Müslüman imanını hayata geçerdiğinde mü’min olur ve esas budur. Müslim isim, mü’minlik sıfattır. İsim ne kadar güzel olursa olsun, ifade ettiği şey yaşanmazsa değeri yoktur. Hz.Allah’ın razı olduğu mü’minlerdir. Mü’minlik ise Hz.Allah’ın sıfatlarındandır.
Kur’an-ı Kerim ile gönderilmiş olan din «Müslümanlık» değil, İslam’dır. Maalesef bir talihsizlik eseri olarak, Yüce İslam dinine vaktiyle bu yanlış isim yakıştırılmıştır. Aslında bu bir galat-ı meşhur olarak da nitelenemez. Çünkü İslam’a Allah’ın verdiği ad, İslam’dır. Hiç kimse bu adı değiştirmeye yetkili değildir.
Bir sorumluluktan dolayı buraya düşürdüğümüz notlar, -umarız- ciddiye alınır. Geç kalınmış olsa da yüzyıllar sonra bugünlerde bu büyük sorun artık ciddi şekilde tartışılmalıdır. Latın harfleriyle Kur’an meallerinin ilk kez yayınlandığı 1961 yılından sonra ancak toplumumuz Kur’anla doğrudan tanışabilmiştir! Bu ise toplum vicdanını ilgilendiren çok büyük sorunların -her nedense- bugüne kadar gizli kaldığını göstermektedir. Tarihimizin karanlıkta kalmış gerçeklerinden korkmamalıyız. Nitekim bu gerçekler mutlak surette günün birinde ortaya çıkacaktır. Bugün eğer soğukkanlılıkla, tarihimizle yüzleşmeyi göze alabilirsek nesillerimiz yarınlara daha selamet içinde çıkacaklardır.
Zimmetimizde bulunan bir borcu ödemeye çalıştığımıza inanıyoruz. Bu mesajın sizleri derinden düşündüreceğine inanıyor, sizllere başarılar diliyoruz.
ne diyonuz yaww
!